Türkiye, coğrafi konumu gereği sismik etkinliğin yüksek olduğu bir ülkedir. Yüzyıllar boyunca pek çok büyük depreme tanık olmuş olan ülkemiz, yeni verilere göre, 2025 tarihinde MTA tarafından yenilenen diri fay haritasına dayanarak, risk altında bulunan bölgeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle son dönemde yaşanan depremler, fay hatlarının ne kadar aktif olduğunu ve evlerimizin, iş yerlerimizin ne denli tehlike altında olduğunu daha da fazla hissettirdi. Ancak, bu harita ile birlikte merak edilen en önemli sorulardan biri de "Evin altında fay hattı geçiyor mu?" oldu.
Diri fay hattı, üzerinde sürekli ya da ara ara hareketlilik olan, dolayısıyla sismik aktiviteye neden olan faylardır. Türkiye, iki ana tektonik plakanın etkileşim bölgesinde yer aldığından, bu fay hatlarının çoğu yerleşim alanlarının ve tarım arazilerinin hemen yakınında bulunuyor. MTA’nın 2025 tarihi itibarıyla yenilediği diri fay haritası, bu fayların nerelerde bulunduğunu ve hangi bölgelerin en çok risk altında olduğunu detaylı bir şekilde gösteriyor.
Yeni haritada 45 il ve 110 ilçenin yüksek deprem riski taşıdığı belirtiliyor. Özellikle Marmara Bölgesi, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Ankara ve çevresi gibi pek çok yer, kırılma noktası olabilecek faylarla çevrili. Bu durum, binaların ve altyapının güvenliği açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. 1999 İzmit Depremi gibi yıkıcı olaylar, ülkemizin ne kadar büyük risklerle karşı karşıya olduğunu gösterdiği gibi, bu harita da benzer kaygıları yeniden gündeme getiriyor.
Peki, evinizin altında bir fay hattı olup olmadığını öğrenmenin yolları nelerdir? Öncelikle, MTA’nın resmi web sitesi üzerinden güncel haritalara ulaşmak mümkündür. Burada, yaşadığınız bölge üzerinde hangi fay hatlarının geçtiği net bir şekilde gösterilmektedir. Ancak, bu harita yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve kesin bir sonuca ulaşmak için uzman bir jeologdan destek almanız önerilir. Yaşadığınız yerde fay hatlarının olup olmadığını belirlemek için uzmanlardan alınacak raporların yanı sıra, yapı denetim belgesi ve inşaat izin belgelerine de dikkat etmelisiniz.
Evlerin, iş yerlerinin ve çevresel yapıların depreme dayanıklılığını artırmak için çeşitli önlemler alınabileceğini unutmamak önemlidir. Günümüzde inşaat sektöründe kullanılan malzemelerin kalitesi ve yapı güvenliği, depreme karşı direnç açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, yerel yönetimlerin depreme dayanıklı projeler geliştirmesi ve vatandaşları bilgilendirmesi kritik bir rol oynamaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye genelinde ikamet edenler olarak, deprem riskinin farkında olmak oldukça önemlidir. MTA’nın 2025 yenilenmiş diri fay haritası ile birlikte risk altında olan iller ve ilçeler hakkında bilgi edinmek, hem bireysel hem de toplumsal hazırlığın bir parçasıdır. Binalarınızı ve çevrenizi güvence altına almak için atacağınız önlemler, hayatınızı kurtarabilir. Deprem gerçeği, hazırlıklı olmayı gerektirir; bu nedenle, hangi bölgedesiniz olursa olun, deprem güvenliğini ciddiye almayı unutmayın.