Sarıyer'de yaşanan olay, son dönemlerin en çarpıcı güvenlik ihlallerinden biri olarak kayıtlara geçti. 27 Ekim 2023 tarihinde, akşam saatlerinde, seyir halindeki bir İETT otobüsü, kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğradı. Otobüste bulunan yolcular büyük bir panik yaşarken, olayın ardından hem sürücü hem de yolcular, korku dolu anlar geçirdi. Bu saldırı, toplumda endişe yaratarak toplu taşıma güvenliğine dair pek çok soruyu gündeme getirdi.
Olay, Sarıyer'in merkezi bir bölgesinde gerçekleşti. İETT otobüsü 28 numaralı hattında sefer yaparken, 3 kişi tarafından saldırıya uğradı. Saldırganlar, otobüs durduğunda, sürücünün kontrolünü kaybetmesine neden olan taş ve sert cisimler fırlattı. Hızla gelişen bu durum, otobüsteki 30'dan fazla yolcu üzerinde büyük bir korku ve panik yarattı. Yolcular, saldırganların girişiyle birlikte otobüsten inmek için panik içinde çıkış kapısına doğru koştu. Şans eseri, olayda kimseden ciddi bir yaralanma yaşanmadı; ancak, saldırı sonrasında otobüste ve çevresinde büyük bir kaos oluştu.
Saldırının ardından, İETT ve ilgili güvenlik güçleri durumu değerlendirmek için harekete geçti. Olay yerine gelen emniyet güçleri, CCTV kameralarını inceledi ve saldırganların bulunması için geniş çaplı bir operasyon başlattı. Bölgedeki güvenlik önlemlerinin artırılması ve toplu taşıma araçlarındaki güvenliğin sağlanması için ek önlemler planlandığı bildirildi. Olay sonrası sosyal medya platformlarında, Sarıyer'deki yurttaşlar arasında endişe ve öfke belirtileri arttı. Kullanıcılar, toplu taşımaların daha güvenli hale getirilmesi ve saldırganların bir an önce yakalanması için çağrılarda bulundu. Toplumun çeşitli kesimlerinden gelen bu tepkiler, göçmen sorununa ve genel yaşam güvenliğine yönelik tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Bu tür olayların önüne geçmek için yetkililerin etkili önlemler alması gerektiği vurgulandı. İETT Genel Müdürü, “Toplu taşıma güvenliği her şeyden önce gelir. Özellikle bu tür saldırılar, yolcuların psikolojik olarak etkilenmesine yol açabiliyor.” dedi. Olayın ardından yapılan açıklamalarda, yolcuların güvenliğinin sağlanması ve toplu taşıma sisteminin daha güvenli hale getirilmesi gerektiği önemle belirtildi. Saldırının ardındaki nedenler ise hala spekülasyon konusu. Güvenlik birimleri, bu tür eylemlerin artış göstermesi durumunda, toplumsal krizlere yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Sarıyer'de yapılan bu saldırı, yerel halk arasında "Korku dolu bir kapana sıkışmış hissetmek" gibi görüşleri de beraberinde getirmiştir.
Yetkililer, bu tür tehlikelerin önüne geçebilmek için yalnızca fiziksel güvenliğin artırılmasını değil, aynı zamanda toplumun güvenliğini tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması adına daha pozitif adımlar atılmasını gerektiğini ifade etmektedir. Çeşitli şehirlerde olduğu gibi Sarıyer'de de, gündelik yaşamın ve toplumsal huzurun sürdürülebilmesi için etkin önlemler ve stratejilerin geliştirilmesi zaruridir.
Yaşanan bu olay, halkı toplu taşımaya yönelik güvenlik endişeleri konusunda yeniden düşünmeye sevk etti. Eminiz ki, bu tür olumsuz durumların önüne geçmek için tüm ilgili kurumlar eş güdümlü çalışacaktır. Toplumun her kesiminden bireyler olarak, birbirimize destek olmak ve güven içinde seyahat etmeyi sağlamak adına el birliği ile hareket etmemiz gerektiği aşikardır.