Birçok insanın hayatında unutulmaz anılar bırakan depremler, zaman zaman toplumsal birlikteliği de sorgulatır. Bu olay, Türkiye'nin doğusunda meydana gelen şiddetli depremin ardından bir üniversite yemekhanesinde yaşanan ilginç olay ile yeniden gündeme geldi. Depremin oluşu, yemekhanedeki öğrenciler arasında korku ve panik yaratsa da, bazıları alışkanlıklarını bırakmadı. İşte yemekte olan öğrencilerin deprem anında verdikleri tepkilerin detayları:
Yemekhanede, deprem anında birçoğu hızla dışarı kaçarken, bir öğrenci masasında oturmaya ve yemeğini yemeğe devam etti. Sarsıntı, yemekhanedeki insanların ruh hâlini iki farklı şekilde etkiledi. Korku içinde kaçışanlardan biri, arkadaşlarına seslenerek “Çıkmalıyız!” diye bağırmaya başladı. Ancak, çorba kasesine kilitlenmiş olan diğer bir öğrenci, “Birazdan dönerim, bu yemeği bitirmem lazım!” diyerek ortalığı şaşkına çevirdi. İnsanların refleksleri ve bu olağanüstü an karşısındaki tepkileri, depremin yarattığı psikolojik etkiyi de gözler önüne serdi.
Bir yandan depremin etkileri altında panik yaşayanlar, diğer yandan bu olağanüstü durumu kabullenmeye çalışan sükunet içinde kalan kişilerle dikkat çekti. Yemekhanede bulunan öğrencilerin yaşadığı bu karmaşa, sosyal medya platformlarında hızla yayıldı. “Yemeğini bırakmayan öğrenci” kısa süre içinde fenomen haline geldi; bazı sosyal medya kullanıcıları onu “Dayanıklı Öğrenci” olarak adlandırdı.
Araştırmalara göre, stres altında insanların verdikleri tepkiler farklılık göstermektedir. Bazı insanlar hızlı bir şekilde kaçış yollarını ararken, bazıları ise durumu kabullenmekte zorluk çekebilir. Yemekhane olayında olduğu gibi, bazı bireyler sosyal normlara duyduğu bağlılık nedeniyle alışkanlıklarını sürdürmeyi seçebilir. Deprem anında yemeğini bırakmayan öğrencinin tutumu, toplumsal bir bakış açısıyla ele alındığında eğlenceli bir hal aldı. Bu tür davranışlar, bir yandan depreme karşı bir nevi mizah ile karşı koymaya çalışırken, diğer yandan korkunun getirdiği duygusal zorluklar arasında kalınmasına da yol açabiliyor.
Bu olay, Türkiye'deki deprem tehlikesinin ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne sererken, dikkatli olmanın ve hazırlıklı olmanın önemini de vurguluyor. Eğitim kurumlarının, doğal afetler konusunda öğrencilere yönelik bilinçlendirme faaliyetleri yapması gerektiği gerçeği ise bu olayla birlikte bir kez daha gündeme geldi. İnsanların psikolojik olarak afetlere önceden hazırlıklı olmaları, özellikte genç bireylerde hayati bir önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, yemekhanede yaşanan bu sıradışı olay, sadece bir anlık korkunun ve kaosun ötesinde, insanların duygusal tepkilerini gösteren bir gösterge oldu. "Yemeğini bırakmayan öğrenci" hikayesi, bir anıdan çok daha fazlasını ifade ediyor: Bir topluluğun stres altında nasıl bir araya geldiği ve olağanüstü durumlar karşısında nasıl davranışlar sergilediği. Sadece bu olayı not etmekle kalmayıp, bu tür durumlarda nasıl sağlam adımlar atılacak ve nasıl stratejiler geliştirileceği üzerine düşünmek, gelecekte benzer tepkimeleri aşmada önemli bir yer tutacaktır. Unutulmamalıdır ki, bu tür olaylar herkes için öğretici bir ders niteliği taşımaktadır.