Son yıllarda yaşanan sağlık verileri, dünya genelinde kanser türleri arasında en hızlı artış gösterenlerden birinin bağırsak kanseri olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle genç yaş grubundaki bireylerin bile bu hastalığa yakalanma oranlarının artması, uzmanları düşündürüyor. Sağlıklı yaşam tarzının benimsenmediği, yanlış beslenme alışkanlıklarının yaygın olduğu günümüzde, bağırsak kanseri gibi ciddi bir hastalığın nedenleri ve önlenmesi üzerine yapılan araştırmalar giderek önem kazanıyor. Bu yazıda, bağırsak kanserinin artış nedenlerini ve özellikle genç neslin bu tehditle nasıl yüzleşebileceğini ele alacağız.
Bağırsak kanseri, kalın bağırsak veya rektumda meydana gelen kanser türüdür ve, belirti vermeden ilerleyebilme özelliği nedeniyle, çoğu zaman ileri evrelerde teşhis edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, 2020 yılında bağırsak kanseri, kadınlar arasında 2. ve erkekler arasında 3. en yaygın kanser türü olarak kaydedilmiştir. 1970’li yıllardan bu yana hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde bu tür kanser vakalarının sayısı artış göstermiştir. Özellikle, gelişmiş ülkelerde, genç yaş grubunda bağırsak kanseri hastalarının sayısındaki artış dikkate değerdir.
Peki, bu artışın temel nedenleri nelerdir? İlk olarak, modern yaşam tarzının büyük bir etkisi vardır. Hızlı ve pratik yemek seçeneklerine yönelmek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkilemekte. Fast food tüketimi, işlenmiş gıdaların sıklıkla tercih edilmesi ve liften yoksul besinlerin çoğunlukta olması, bağırsak sağlığını tehdit eden faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite, bağırsak kanseri riskini artıran önemli etkenlerdir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, bağırsak kanserinin giderek daha genç yaşlarda teşhis edildiğini göstermektedir. ABD’de yapılan bir çalışma, 20-39 yaş arasındaki bireylerde bağırsak kanseri vakalarının sayısının 1990’lı yıllardan bu yana iki katına çıktığını ortaya koymuştur. Bu durum, gençlerde dikkat edilmesi gereken ciddi bir sağlık meselesi olarak öne çıkmaktadır.
Genç bireylerde bağırsak kanseri riskini artıran başka faktörler de bulunmaktadır. Genetik yatkınlık, ailesinde kanser öyküsü olan bireyler için önemli bir risk faktörüdür. Bu noktada, düzenli sağlık kontrolleri ve tarama testlerinin önemi daha da artmaktadır. Bunun yanı sıra, stres faktörü, akıl sağlığının önemli bir parçasıdır ve uzun süreli stres altındaki bireylerde bağırsak sağlığı problemleri yaşanabilir.
Bağırsak kanseri ile mücadelede erken teşhisin kritik rol oynadığı aşikardır. Genç bireylerin, sindirim sistemiyle ilgili herhangi bir sorun hissettiklerinde (karın ağrısı, dışkıda kan, sürekli mide rahatsızlıkları gibi), bir sağlık uzmanına başvurması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, mevcut sağlık kontrolü önerilerini dikkate almak ve yaşam tarzı değişikliklerini uygulamak, kanser riskini azaltmak adına atılacak önemli adımlar arasındadır.
Son olarak, bağırsak sağlığını destekleyen probiyotik ve lif açısından zengin gıdaların, gençlerin günlük beslenme programında yer alması gerektiği unutulmamalıdır. Meyve, sebze, tam tahıllar ve fermente gıdalar, bağırsak florasının dengelenmesine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda, düzenli fiziksel aktivite de bağırsak sağlığını korumak için faydalı olacaktır.
Bağırsak kanserinin artışı, tüm bireyler için ciddi bir uyarı niteliği taşımaktadır. Gençlerin bu durumda nasıl etkilenebileceği hususunda farkındalığın artırılması, toplum sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir. Sağlıklı alışkanlıklar edinmek ve tarama yöntemlerini göz ardı etmemek, bu hastalığa karşı güçlü bir savunma mekanizması oluşturacaktır. Tüm bunların ışığında, bağırsak kanserinin önlenmesi ve erken teşhisi için gereken adımların atılması, hem bireysel sağlık hem de toplum sağlığı açısından hayati öneme sahiptir.